top of page

KAVRAM OLARAK "TASARIM"

Tasarım sözcüğü, günlük hayatta; mühendislikten mimarlığa, modadan endüstriyel ürünlere kadar pek çok farklı alanda sıkça kullanılan bir terimdir. Tasarım sözcüğü, hem bir kavramı hem de bir nesneyi tanımlar. Çoğu zaman beğenilen bir ürünün diğerlerine göre farkını işaret etmek anlamında “güzel bir tasarım” ifadesi kullanılır. Tasarım, Türkçeye “dizayn” olarak girmiş eş anlamlı bir sözcüktür.

Güngör, tasarım terimini mimarlık terminolojisinden açıklamaktadır:

Tasarım sözcüğü; İtalyanca’da disegno composizione, İngilizce’de design, kelimelerinden gelmektedir. Tasarım kavramı, “bir yapı ya da aygıtın kısımlarının kağıt üzerine çizilmiş biçimi” anlamında kullanılan ve “tasar” kökünden türetilmiş olan “tasarı” ya dayanmaktadır. Tasarı, bir kimsenin yapmayı düşündüğü şey, olması ya da yapılması istenen bir şeyin tasarlama sonucu zihinde aldığı biçim olarak kullanılmaktadır. Tasarım kavramı, Arapça “suret” kökünden gelen “tasavvur” sözcüğüyle eşanlamlı olup, “göz önünde canlandırmak, zihinde canlandırmak (tasavvur etmek), düşünmek” karşılığıdır. Günümüzde tasarım, “zihinde canlandırılan biçim, duyuların ya da belleğin anlığa sunduğu görüntü” olarak tanımlanmaktadır. Tasarım sözcüğünün İngilizce karşılığı olan design, Latince designare, dissignare köklerinden gelmekte olup, “göstermek, işaret etmek, tanımlamak, tayin etmek” anlamlarını taşır (Güngör, 2005:5).


Yukarıdaki açıklamaya göre tasarım sözcüğü; Tasarlama-Tasarım-Tasarı-Tasar' dan oluşmaktadır. Bunları sırasıyla açıklayacak olursak;

  • Tasarlamak: Türkçede tasarlamak, bir düşünceyi, bir hareketi gerçekleştirmek için zihinde canlandırmak veya tasavvur etmek anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle, hayal etmek suretiyle zihinde oluşturulan bir imge olarak tanımlanır. Tasarlamak eyleminde bir özlem ya da bir ihtiyaç vardır.

  • Tasarım: Tasavvur edilenin zihinde somutlaşmasıdır. Örneğin, orman evi dendiğinde zihinde canlanan ahşap ya da taştan yapılı tek katlı orman içinde, çevresinde çiti olan bir yapı canlanmaktadır. Tasarı haline dönüşmeden önce zihindeki netleşmiş biçimi tasarımıdır. Tasarım sözcüğünün mimarlıktaki karşılığı form (şekil, biçim…) sözcüğüdür. Tasarım süreci zihinsel bir eylem olup, fikirlerin yazılı, çizili bir göstergeye dönüşmeden önceki halidir.

  • Tasarı: Tasarı, tasavvur edileni, bir kalem ya da başka bir araçla çizerek ortaya koymaktır. Bu çizim; taslak, eskiz, şema gibi genelde kendimize tarif etmek için yapılan ön çizimler şeklinde olup, proje haline gelmeden önceki aşamayı ifade etmektedir. Bu yolla zihinde yapılan tasarım, tasarı vasıtasıyla bir şekle dönüştürülerek zihin-göz bağı kurulmuş olur. Tasarılar tekrarlanarak elde edilen tasarımların son haline getirilmesiyle tasar halini alır.

  • Tasar: Türkçe sözlükte: 1. Bir iş, düşüncenin sırasını, düzenini gösteren resim, yazı vb. 2. Bir cisim, makine, yapı vb. yatay izdüşümü” (TDK, 1974:677).

Kaynağı doğa olan tüm nesnelerin her biri eşsiz bir tasarımdır. Halbuki, gerek zanaat gerekse de sanat ürünü olarak ortaya konmuş olan her nesne için tasarım demek mümkün değildir. Güngör (2005:5) “herhangi bir tasarım, tasarı haline gelip daha sonra geliştirilerek kesinleştirilse bile ortaya çıkan son şekle her zaman tasar demek kabil değildir” der.


O halde, bir nesnenin tasarım ürünü (tasar) olarak nitelendirilmesi için bazı temel şartları yerine getirmesi gerekmektedir. Bunlar;

  • Amacı olmalı,

  • Bir düşünce ve fikir ürünü olarak ortaya çıkmalı,

  • Alışılagelenden ve daha önceden yapılmış olanlardan farklılık göstermeli,

  • Kendine has özelliği bulunmalıdır. (Saldıray, 1973: 38)

Burada “tasar”a iki önemli görev düşmektedir. Öncelikle tasar, bir amaca hizmet etmeli, işlevi olmalıdır. Bu amaçla tasar için “temel tasarım kuramları”na uygun olacak biçimde tasar’ın temel tasarım ögeleri (nokta, çizgi, şekil vb.), tasar ilkeleri (denge, orantı, vb.) çerçevesinde -bir düşünce ve fikir ürünü olarak ortaya çıkacak şekilde- uyum ve birlik içinde bir araya gelirler. Son olarak, bu çalışmanın, bir tasarım ürünü (tasar) olduğunu söylemek için de bu tasar’ın diğerlerinden olan farkını ve karakteristik özelliklerini ortaya koyması gerekir.


Tasar her zaman mimari bir amaçla yapılmaz. Bu bağlamda Güngör, tasar sözcüğünü farklı sanat ve tasarım alanlarından örnekler vererek açıklar;


Mimari tasar ilkeleri aynı zamanda resim, heykel, dans, müzik ve hatta edebiyat için de geçerlidir. Mimarlık, resim ve heykel görsel sanatlardır. Bu sanatlara ait tasarlar veya gerçekleşmiş yapıtlar çoğu kez bir bakışta toplu olarak görülebildiklerinden, genellikle bir anda algılanırlar. Fakat bir oyun, bir dans tamamen seyredilmeden, bir müzik tamamen dinlenmeden bir şiir, bir edebi yapıt tamamıyla okunmadan tümüyle anlaşılmaz. Bu gibi sanatlar zamana bağlı olarak algılanırlar (Güngör, 2005:5).


Sonuç olarak, tasarım sözcüğü “tasavvur-tasarım-tasarı ve tasar” kavramlarını kapsayıcı bir özelliktedir. “Temel tasarım” ya da “temel tasar” aynı anlamlara geliyor gibi görünse de, aslında temel tasarım, “süreç”in analizini, temel tasar ise “tasar” yani “ürün” olarak en son hali üzerindeki kodlanmış tasarım imgelerinin “biçim” ve “içerik” yönüyle analizini ya da çözümlemesini ifade eder.




Comments


bottom of page